Profesyonel Futbol Takımı Teknik Direktörümüz Fatih Terim’in imza töreni, 2. Başkan Ali Dürüst’ün de katılımı ile 1 Temmuz Cuma günü saat 15.00’da Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da düzenlendi.
2. Başkan Ali Dürüst imza töreninde yaptığı açıklamada, geride kalan sezonun kendileri için acı verici olduğunu aktarırken, "Biz bundan ders çıkarmayı öngördük. Sportif, mali ve idari açılardan yapılanma gerekiyordu. Öncelikle Florya'yı ve futbol takımımızı emin ellere teslim etmek hepimizin düşüncesiydi. Dolayısıyla ilk ve tek tercihimiz olan Fatih Terim'le görüştük. teklif götürdük demiyorum, görüştük. Sayın Terim de, madem ihtiyacınız var dedi ve görüşmelerimize durumu düzeltme yolunda devam edildi. Aramızdaki mutabakatı Seyrantepe kompleksimizde şereflendirmek, hem de hocamıza kendi başkanım ve kulübüm adına hoşgeldin, hayırlı olsun demek için buradayız. Gerçi hoşgeldin dememem gerekiyor, çünkü o buranın ev sahibi. İnşallah başarılı olacağız'' şeklinde konuştu.
"YUVAMA DÖNDÜM"
İmzanın ardından konuşan Terim, şunları söyledi:
"Herkese hoş geldiniz diyorum. Sayın ikinci başkanımız Ali Dürüst'e çok teşekkür ediyorum, güzel düşünceleri için. Merak edilen soruları cevaplamadan önce birkaç şey söylemek istiyorum. Galatasaray camiasına hayırlı olsun. İstediğimiz gibi en güzel en mutlu şekilde geçer inşallah. Tüm takımlara Galatasaray olarak başarı diliyoruz.
Hedefimiz başarı yakalamak. Birçok yöntem var başarıyı yakalamak için. Arkadaşlarımızla beraber bundan sonrasını nasıl halledebiliriz, eksikleri görüp süratle üzerine nasıl koyarız diye çalışacağız. Biraz geç geldik. Telaşımız yok ancak acelemiz var. Galatasaray ile imzam çok fazla uzun sürmedi. Açıkçası bu günü; bir teknik direktörün bir kulüple imzası olarak görmüyorum, formalite olarak görüyorum. Galatasaraylı Fatih, yuvasına dönmüştür. Muhakkak önemsiyorum ama olaya bakış açım budur. Galatasaray'da 11 yıl futbol oynadım, 6 yılı kaptandım. 6 yıl da teknik olarak görev yaptım. Hem futbolcu, hem antrenör, hem de genel kurul üyesi olarak kendi yuvama döndüm."
"FLORYA BENİM DEĞİL"
"Şu an Aslantepe'deyiz. Florya'yı da Aslan yuvası haline getirir, yolumuzu Aslan yolu yapar güzel günlere doğru gideriz inşallah. Florya'nın bir anahtarı yoktur, bende değildir. Florya Galatasaraylılarındır. Tüm Galatasaraylıların gelebileceği, herkesin beraber sevinip beraber üzüleceği bir yer olmalıdır. Hiçbir zaman benim olmadı. Florya Galatasaraylıların yeridir."
"YENİ BAŞARILAR, YENİ İLKLER"
"Yeni başarılar, yeni ilkler ve hepimizi sevince boğacak yeni sonuçlar elde etmek istiyoruz. Futbolcularla, yönetimle, taraftarla, tüm camiamızla birlikte inşallah bu sonuçları alırız. Bana bu güveni gösteren olumlu görevi tebliğ eden başkanımıza, yönetim kurulu üyelerimize ve taraftarlarımıza teşekkür ediyorum."
Terim konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
TRANSFER
Fatih Terim transfer ile ilgili olarak detaylı açıklamalar yaptı: “Yeni bir yönetim, yeni bir teknik heyet ve yeni bir takım olarak doğal olarak değişim olacak. Belirli bir süratte, daha doğrusu bizim kontrolümüzde olan bir süratte bir değişim olacak. Bunun için buradayız. Kaleci alacağımız doğruyuz. Bir atak oyuncusu ile de ilgileniyoruz”.
Fatih Terim medya mensuplarının soruları üzerine Arjantinli orta saha oyuncusu Cambiasso ve Brezilyalı forvet Fabiano ile ilgilendiklerini de belirtti.Ayrıca Terim, kaleci transferi konusunda görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi.
Fatih Terim, Brezilyalı futbolcu Kaka’yı çok beğendiğini fakat bu kadar yüksek bir maliyetli oyuncunun transferini düşünmediklerini söyledi.
Terim Muslera konusunda ise, “Muslera'da fiyat yükselince uzak durduk. Fiyat düşürülmeye çalışılıyor. İnanmış şekilde çalışıyoruz. 3-4 yerde olan arkadaşlarımız var. Kadromuzda da dünya çapında oyuncularımız var. Yetenekli oyuncularımızın geçen sezonki performanslarını yukarı nasıl alırız, kısa sürede en önemli konu bu. Eldeki kuş, daldaki kuştan daha önemlidir.”
Kaleci transferi konusunda da fikirlerini açıklayan deneyimli teknik adam; “G.Saray menfaatleri neticesinde vazgeçip daha küçük maliyetli oyunculara dönmek istedik. Biz seneye Türkiye liginde oynayacağız. Sadece Türkiye ve Türkiye Kupası’nda... Bizim kendi Türk kalecilerimizin de az bonservisli bir kalecinin de idare edeceğini düşündüm. Taffarel’in de bir sezonu da 10 senelik görev alabilecek bir kaleciyi rahat rahat getireceğini düşündüm. Zaten öbür kaleciden olur gelmeyince öteki tarafa dönmüştük. Kaleci çok önemli bir konu ama bizi kaleci kurtaracaksa takımda arıza var demektir. Ama sonradan başkanla konuştuk ve öbür yollar tıkanmamıştı ve bir kaç yoldan devam ediyoruz” diye konuştu.
6 Eylül'e kadar transfer yapma hakkımız var. Gönül ister ki; bizimle birlikte Avusturya'ya gelsinler ama olmuyor, olması da çok zor. Dediğim gibi, acelemiz var ama panikte değiliz. 3-4 yerde konuyla ilgili uğraşıyoruz. Ben de, yönetimdeki arkadaşlarımız da müjdeyi vermek istiyoruz. Bir takım sirkülasyonlar olacaktır. 'Transfer hiç bitmez' diye cümle vardır. Evet bir sonraki sene için devam eder ama burada en kısa sürede bitirmek istiyoruz.
“ARDA TURAN GALATASARAY’IN OYUNCUSUDUR”
“Arda kalacak mı?” sorusuna soruyla yanıt veren Terim; “Arda şu anda kimin futbolcusu” diye sordu, Galatasaray cevabının ardından da 2013’e kadar mukavelesi olduğunu hatırlatıp şöyle devam etti; “Sorunun cevabını verdik. Açıkçası bu. Geçen gün bir kanalda da Arda konuştu. Gönül ister ki, Galatasaraylı oyuncular ki gönül istemesi değil böyle olmalı; basın yoluyla bize ulaşmasınlar. Doğru kanal benim. Doğru kanal Ali Dürüst bey. En yakında şuanda benim. Daha önce uzaktım. Şu an her şeyi konuşabilir benimle. Arda bizim futbolcumuz 1 saniye gönderelim diye bir şey düşünmedik. İyi bir takım yapmak isteyen en iyi oyuncularından birini verir mi; vermez. Ama bu konunun kapanmasından yanayım. Yarın Avusturya’ya gidiyoruz. Umarım yarın son olur. Ben de okuyorum ama şu ana kadar Arda’dan bana gelmiş ciddi bir şey yok. O istiyor, bu istiyor... Arda bizim önemli oyuncumuz.. Arda üzülmüş, kırılmış.. Ama biz onun tamiri için buradayız. Burada olmasak da Arda için doğruları yaparız. Arda bir gün gelir G.Saray’da oynamak isterse o zaman ciddi şekilde soruna bakarız.”
“O ZAMANKİ TEKLİFİ SAMİMİ BULMADIM”
Terim Rijkaard’ın ayrılmasının ardından Galatasaray’ın teklifini kabul etmediğinin hatırlatılıp, “o zamanla bu zaman şartları arasında fark mı vardı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi;
“Sayın başkanla (Adnan Polat) çok uzun yıllardır dostluk ve arkadaşlığımız var. Bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Ben akşam da hayır dedim sabah da.. Gece beni almaya geldiklerinde Sayın Polat, Sayın Şardan, Sayın Yalçındağ ve Sayın Sezgin’e, ertesi gün de ‘bana ihtiyacınız var’ demedim. Bilgi kirliliğini düzelteyim bu konuda. İkinci olarak ben o gün de söylediğimi söyleyeyim. O gün samimi bulmadım teklifi. Mecburen yapılmış gibi geldi ve ‘bana ihtiyacınız yok’ diyerek teşekkür ettim. Kendisi divanda konuştu, ‘Ben Terim’in ayağına gitmedim, o geldi’ dedi. Doğrudur. Bugün de Galatasaray başkanı nereye çağırırsa hangi saatte çağırırsa o mekanda bulunurum. Böyle bir problemim yok. Bazı şeyleri paylaşmıyorum. Ama o da benim saygı duyduğum bir başkandır. Benim güvendiğim ve bana güvenen bir yönetimle bugünkü ortamı daha sağlıklı ve daha samimi buluyorum”.
"FLORYA GALATASARAY’IN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR"
Florya’yı Galatasaray’ın kalbinin attığı yer olarak tanımlayan Fatih Terim, "Aslan yuvası Florya. Galatasaray'ın kalbinin attığı yer, çok önemli bir mekan. En ufak bize hizmet edenden, Ali Dürüst bey sorumlu oradan Ali Dürüst'e kadar herkes mutlu olmalı. Üzüntüyü de beraber yaşamalı. İlk dönemimizde takım Florya'dan giderken arkamızdan su döken, dua eden ortam vardı. O ortamı yakalamalıyız. Bu sıcak ortam sağlanmalıdır. Buradan eskisi gibi önemli oyuncular çıkmalıdır. Bugün herkes unutulabilir ama kendi ocaklarından çıkan futbolcular unutulmaz. UEFA Kupası'nı kazandığımızda 7-8 tane altyapıdan gelen futbolcu vardı. Barcelona'nın kazandığı büyük başarılarda altyapıdan gelen oyuncular var.
Taraftarımız ve camiamız bir an evvel başarıyı ister. Biz mağlubiyetten sonra bile dik duran, helal olsun denebilen bir takım yaratmak istiyoruz. Bu da Florya'dan başlar. Benden önceki arkadaşlarımızı en iyisini yapmak istemiştir, hepsine çok teşekkür ediyorum. Biz daha iyiyi yapmaya çalışacağız. Biz Florya'yı açmaktan, röportaj vermekten sakınmayız ama olay bizim aleyhimize gelişiyor, iyi niyetimiz su istimal ediliyorsa gardımızı alırız. Terbiye sınırında olacak, hakaret içermeyen her türlü eleştiriye açık olduğumuzu söylüyorum.”
“TUGAY KERİMOĞLU GÖZÜM KULAĞIM”
Tugay Kerimoğlu'nun durumu ile soru üzerine "Tugay benim gözüm kulağım olacak. Şu an Brezilya'da. Tugay, benim gözüm kulağım olacak, bana yardımcı olacak önemli bir isim" diye cevap veren Terim, 'Başarı çıtası nedir' diye yöneltilen soruyu ise "Türkiye'de başarının çıtası belirlenmiştir. Her şeye talip olmak. Ben şunu vaad edebilirim; taraftarımıza kayıpta ve kazançta helal olsun diyeceği bir takım amaçlıyorum. Asıl hedef budur, gerisi gelir zaten.
“HERKES AVUSTURYA'YA GELİYOR”
Takımdan gidecek oyuncularla ilgili bir soruya da yanıt veren Terim; “Zapata gibi isimlerle yollarımızı ayırdık. Herkes Avusturya’ya geliyor, hepsini görmek istiyorum. Özellikle yerli oyuncuları gözden çıkardık diye bir şey yok, düşünce halindeyiz. Bazıları hakkında basındaki arkadaşların duyumları neticesinde, yüzde 1 de olsa doğru noktalar var. Arkadaşlarla bunları paylaşmadık. Ama TFF’nin alacağı tavır ve şartlar ne olursa olsun bizim alacağımız tavır önemli. Açıkçası ben sezon geldiğinde sevgili Galatasaraylılar’a, ‘ben burada kimseyi bırakmıyorum’ deseydim, kimse bir şey demezdi. Ama kalabilecek önemli oyuncular var onları daha yükseğe çekmeyi planladık. Gidecekler olmayacak mı, olacak ama verilmiş bir şeyi nasıl alırız diye ilk önce hepsini Avusturya kampını kattım. Yine dönüşte büyük ihtimalle açıklamayı liste halinde yaparız. Teşekkür etmek kaydıyla ayrılmak da futbolda doğaldır. Çünkü yeni bir takıma gitmek gerekiyor. Bazı mevkilerde de aciliyet var.”
YENİ TRANSFERLER
Yeni transferleri de yorumlayan Terim; “Selçuk son olarak milli takımda oynattığımdan daha büyük aşama kaydetti, önemli bir transfer hepsi gibi. Ama her gün üzerine koyarak gitti. Şenol hocaya da teşekkür borçluyuz. Ceyhun da benim milli takımda görev verdiğim, karakteri iyi, insaniyeti iyi hem stoperde hem de orta sahada oynatabileceğimiz çok genç bir isim. Selçuk da çok genç.. Türkiye’de bu tip oyuncuları mali ölçülerde olduğu sürece bonservisiyle alınmasından yanayız. Ancak bu ikisinin de bonservisi yoktu. Elmander de hepimizin bildiği Bolton da Premier Lig’de oynamış 29 yaşında sağda - solda - ortada kullanabileceğimiz, İsveçlilere özgü fizik yapısıyla önemli katkı sağlayacak bir arkadaş. Ujfalusi ise Reyes ve Forlan’la birlikte düşünülen bir isimdi. Sağ bek ve stoper oynayabilecek, tecrübesiyle katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir isim” dedi..
33 yaşındaki Ujfalusi’yi satan Atletico Madrid’in ders verdiğinin yazıldığını ancak 24 yaşında sıfır maliyetle aldıkları isimlerin yazılmadığını belirten Terim şöyle devam etti; “O dersleri verecek çok tecrübeli yöneticiler ve hocalar var G.Saray’da.. Biz 32 yaşında Popescu’yu da Hagi’yi de alınca aynı şeyler yazılmıştı ama sonradan olan hadiseleri takip ediyoruz. Bizim tecrübeli arkadaşlara ihtiyacımız var. Lider havası olan, orayı blok halinde halledecek isimlere ihtiyacımız var. Bunun için de yargıç gibi kesin kararlar yerine daha esnek davranmakta yarar var. Biz de hem Ronaldo hem Messi isteriz. Ama bizim de yetenekli genç oyuncumuz var. Başta Ardamız var. 2 seneki borçlarımızı alacaklarımızı da tahsil etmeyi ümit ediyoruz kendisinden. Siz son 2 senedir Arda’yı beğeniyor musunuz?. Milli tamımı kurtarıyor iki hareketle. Arda oynadığı zaman bir takıma ne yapacağı açık. Bizde de var çok eleman. Bir önemli oyuncu da kazanacağımız bir Avrupa hakkıyla kendini Avrupa’ya kanıtlamış olacaktır” ifadelerini kullandı.
Transferde zaman zaman hatalı zaman zaman da doğru işler yapılacağını ifade eden Terim; “Transferde yüzde 50 başarılı iseniz başarılısınızdır. Taraftarın iyi bir oyuna ve neticelere ihtiyacı var. Hiçbir şeyin garantisi yok ama eldeki oyuncuları analiz edince bazı yerlere bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Geçen seneki ortam da psikolojik olarak zordu. 40 seneye yakın bir G.Saray geçmişi olan biri olarak görmediğim tabuları da gördüm. Ne olursa olsun G.saray seyircisi takımına sahip çıkardı. Her halükarda bizi desteklerdi. Ben de bunu hayretle karşıladım geçen sene. Bundan dönüş Aslantepe’de alacağımız sonuçlar ve iyi oyunumuz. Tersten başlamak da budur. Hem genç, yetenekli hem de tecrübeli isimleri kadromuza alacağız” yorumunu yaptı.
"YERLİ TEKNİK ADAMLAR HAKKINDA YORUMU"
1996’da ligde 15’e yakın yabancı teknik direktörle çalıştığını ifade eden Terim; “Yerli yabancı hepsi meslektaşımız. Ama yerliden yana olduğumuzu hep söyledik. İlk 5’teki arkadaşlardan benim futbolcum, antrenörlüğünü yaptıklarım oldu ama şimdi meslektaşım oldular. Bu sayılar çoğalacak Türkiye’de. Şimdiden hepsine başarılar diliyorum” dedi..
”İMZA 3 YILLIK, FESİH SANİYELİK”
Son olarak sözleşmesinin 3 senelik olduğunu ifade eden Terim; “Ancak her sene tekrar oturağız. Ama 1 dakika içerisinde feshedebiliriz, süre yok. Benim imzamda sorun olmaz. 1974 yılında imzayı atmışım. Hiçbir imzam 20 saniyeyi geçmedi. Bir defa son senemde Alp Yalman’a ‘Allah aşkına bir para göreyim sözleşmede, 1-2 senem kaldı’ dedim.. Çok kızdı Alp ağabey, eski köye yeni adet getirme dedi. Esas benim için anlam ifade eden yuvaya dönüştür. 3 senelik sözleşme ama her sene beraber olacağız. İnanıyorum ki uzun seneler olur. Buradan seveni de sevmeyeni de beğenmeni de beğenmeyeni de takip ediyor, dinliyor anlamaya çalışıyorum. Benim için asıl olan G.saray’dır. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
